Karşı dava olayında bir yanlış anlaşılma olmuş sanırım. Bunu daha net anlatmak için olayı 2 bölsek daha iyi olacak.
1- Öncelikle malları, ziynet eşyalarını ve paraya dair her şeyi bir kenara bırakalım. Evliliğinizi eşiniz bitirmek istiyor. Size göre ortada bir sorun yok. Siz evliliği bitirmek istemiyorsanız, davanın reddini istersiniz. Ama size göre ortada bir sorun yokken eşiniz evi terk ettiyse ve bu durumda siz de boşanmak istiyorsanız; terk nedeniyle (prosedürlerini yerine getirmek kaydıyla) boşanma davası açabilirsiniz. İşte bu açtığınız boşanma davası KARŞI DAVA oluyor. Yani siz bir nevi eşinize "evet boşanalım ama sen haklı değilsin ben haklıyım, bu yüzden boşanacağız." diyorsunuz. Bu nedenle karşı davada eşinize HIRSIZ demeniz gerekmeyecektir.
2- Şimdi boşanma davasını bir kenara bırakıp mallara ilişkin yani parasal konuya gelelim. Eşiniz tüm eşyalarını ve sizin üzerinize olan arabayı alıp gittiyse bu fiili durumu mahkemede/mahkemelerde izah etmeniz sizin lehinize olacaktır. Zira davadaki maddi manevi tazminat istemleri, dava sonunda mal rejimine ilişkin açılacak dava veya ziynet eşyalarına ilişkin herhangi bir dava açıldığında bu fiili durumu mahkeme bilmezse sizin aleyhinize kararlar verebilir.